Bu seminer günlük konuşmalarda çok açık hatta tehlikeli kelimeler ile konuşan ailelerle birlikte çalışma yolunu göstermektedir. Daha basit ifade ile öfke, korku, üzüntü veya utanma gibi aile fertlerinin yakalandıkları güçlü duygularda olduğu gibi hiç bir kelime kullanılmayan kaotik deneyimler yaşarken onlarla birlikte çalışmanın yolu açıklanacaktır. Çalışma sunum yapanın çalıştığı alandaki klinik uygulamanın iki temel alanını birleştirecektir.
Norveçten Tom Andersen ile, sistemik çerçevedeki yansıtıcı işlemlere (reflective framework) dair yıllarca deneyime dayanan çalışmalar.
İsveç’in önde gelen sanat terapisti olan Janet Svensson’ın rehberliğinde, boyama ve “iç resimlerin” yapılması.
Aile fertleri yüksek miktarda gerginlik olduğunda ve aralarında anlamlı bir diyalog kurmakta güçlük çektiklerinde, aile üyelerinden kendilerini anlatmanın alternatif yolu olarak resim yapmaları istenir. Bütün aile fertleri eş zamanlı olarak duvarda asılı kağıtlara kendi resimlerini yaparlar. Bu onlara serbest vücut hareketleri sağlar. Resim yapma sırasında, katılımcılar birbirleriyle neredeyse her zaman gerginliği azaltan, farklı bağlantı ve hatıraları ortaya çıkaran bir tarzda konuşmaya başlar, nazik ve keyifli bağlantılar kurarlar. Yapılan resimler daha sonra katılımcılar tarafından yansıtıcı (reflective) bir yolla paylaşılır.
Bunun anlamı aşağıdaki basit kurallardadır:
Eğer resmi yapan çok istekliyse, diğerleri ona kendi gördükleri, çağrışımları ve duygularına dair düşüncelerini (reflections) verir. Bu düşüncelerin hiçbiri resmi yapana isnat edilmez ona ait olmaz, bunlar sadece bir katkıdır. Bu işlemin bütününün katılımcılara hissedilen acının hafiflemesini ve tarafların daha ince bir anlayışa sahip olmalarını sağladığı görülmektedir.
Bu sunum farklı zor deneyimler yaşayan ailelerin yaptıkları resimleri de içerecektir.
|