Bu araştırmanın amacı, A.N. vakalarında anne- çocuk ilişkisini ele almak ve anne-çocuk ilişkisinde ilişkiyi etkileyen, anne ve çocukların ilişkiye yansıttıkları dinamikleri T.A.T. yoluyla görebilmek ve ilişki dinamiklerini gözden geçirebilmektir. Bu araştırma nitel bir araştırmadır ve ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmanın evrenini, İstanbul İl'indeki hastanelerde A.N. tanısı almış 13-24 yaş arası kız ergenler ve anneleri oluşturmaktadır. Örneklemi oluşturanların 20'si kız ergen, 20'si kız ergenlerin anneleridir. Araştırmanın veri toplama aşamasında, “T.A.T.” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Veriler toplandıktan sonra, veriler T.A.T. açısından “İhtiyaçlar- Basınçlar” boyutları ve duygu- düşünce- davranış boyutları gözönüne alınarak değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, hem A.N. vakalarının hem de annelerinin “İhtiyaçlar- Basınçlar” açısından aynı alt boyutlardan puan aldıkları görülmüştür. Bu sonuca göre, vakaların ihtiyaçlar boyutunda, başarma (35,6), pasif olma (18,98), çatışma (17,29), üzüntüye düşme (16,12), kendine yönelik saldırganlık (13,76), dayanak ihtiyacı (13,37), alt boyutlarından aldıkları puanlarla annelerin basınçlar boyutundan sıkı ilişki kurma (32,95), tahakküm (23,7), saldırganlık (18,82), reddetme (15,16), ihtimam (14,65) alt boyutlarından aldıkları puanlar arasında benzerlikler olduğu gibi; annenin ihtiyaçlar boyutundan başarma (25,01), üzüntüye düşme (21,01), kendine yönelik saldırganlık (15,28), cinsellik (14,81), pasif olma (12,77), çatışma (10,94), boyun eğme (10,38) alt boyutlarından aldıkları puanlarla kızların basınçlar boyutuna ait sıkı ilişki kurma (37,51), tahakküm (37,06), saldırganlık (16,98) alt boyutlarından aldıkları puanlar arasında oldukça yakın bir ilişki olduğu görülmektedir. A.N. vakalarının da annelerinin de duygu- düşünce- davranış açısından birbirine oldukça benzer özellikler gösterdikleri görülmüştür.Sonuçlar ele alındığında, hem vakaların hem de annelerinin duygu dünyalarında üzüntü, mutsuzluk, suçluluk duygusu, yalnızlık, güvensizlik, isteksizlik, sıkıntı, korku gibi depresif yönelimli duygularının hakim olduğu görülmektedir. Duygu dünyasına eşlik eden düşünce düzleminde, hem vakalarda hem de annelerde savunma düzeneklerinin yetersiz kaldığı görülmektedir. Vakalarda kullanılan savunma düzenekleri arasında boyun eğme %70, yapma- bozma (undoing) % 45, duygusal izolasyon %35, yansıtmalı özdeşim ve içe-atım % 20; annelerde kullanılan savunma düzenekleri arasında ise, boyun eğme %80, yapma-bozma (undoing) %60, yansıtma ve duygusal izolasyon %35, yansıtmalı özdeşim, somatizasyon ve splitting %25 oluşturmaktadır. Bunun yanısıra deneklerin hikayelerinde yoğun yetersizlik duyguları ve obsesif eğilimli özellikler de yetersiz kalan savunma düzeneklerine eşlik etmektedir. Ayrıca hem annelerde hem de deneklerde yoğun bir direnç gözlemlenmektedir. Davranış boyutunda ise, deneklerde çift değerli özellikler görülmektedir. Yoğun agresyon, hem kendine hem de dışa dönük saldırganlık yanında pasif olma, reddetme, kaçma davranışları saptanmıştır. Yine deneklerin ki gibi annelerde de çift kutuplu (ambivalan) özellikler görülmektedir. Kaçma, pasif kalma reddetme yanında yoğun agresyon, kendine ve dışa yönelik saldırganlık davranışları göze çarpmaktadır. Sonuç olarak, araştırmadan elde edilen bilgilere göre, A.N. vakalarında anne-çocuk ilişkisinin gerisindeki dinamiklerde oldukça benzer sonuçlar çıkmıştır. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmanın amacı ile anlamlı bulunmuştur
|