Ailede intihar ya da intihar tehdidi, hem aile bireylerinde hem de aile sisteminde yoğun bir krize yol açar. Bu krizler, geride kalma riski taşıyan ya da geride kalan bireylerin ve diğer aile üyelerinin, bir yandan kayıp ya da kayıp tehdidi altında olmaları, diğer yandan da süreçteki potansiyel etkileri dolayısıyla karmaşık bir seyir gösterirler. Aile bireylerinin intihar olgusuna yaklaşımları, intiharın nedenleriyle ilgili açıklama modelleri ve baş etme stratejileri verdikleri bilişsel,duygusal ve davranışsal reaksiyonları belirler. İntihar tehdidi ve intihar sonucu ölümün ardından gelen süreç, aynı anda birçok duygunun iç içe yaşandığı bir süreçtir. Ailede ve aile bireylerinde suçluluk duygusu ya da suçlama ön plandadır; bununla beraber yoğun anksiyete, öfke, üzüntü ve çaresizlik gibi emosyonlar bu sürecin parçasıdır. Yoğun emosyonların aile içinde yaşanması aile bireylerinin duygularını birbirlerine karşı potansiyalize eder ve intihar eğilimindeki birey üzerinde yeni dinamikler oluşturacak şekilde kompleks etkilere yol açar. Ailede sonlandırılmış intiharda, bireylerdeki suçluluk duyguları ve suçlamalardaki karşılıklı etkileşim ailenin dinamiklerini ileri derecede değiştirir. Bir başka deyişle ailede intihara ilişkin krizler, yoğun bireysel krizlerle aile sistemindeki krizlerin birbirleriyle etkileştikleri, birbirlerini potansiyalize ettikleri kompleks krizlerdir. Bu nedenle, kompleks krize müdahale, bireysel, sistemik ve tüm öz kaynakların optimal kullanıldığı bir çerçevede gerçekleştirilir. Sunumda, intihar olgusunun bireylerde ve ailede oluşturduğu krizler ve ‘'kompleks krize müdahale''nin temel prensiplerinin aşamaları tanımlanacaktır