|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Aile Boyutlarını Kişilik Tiplerine Bağlamak
|
|
Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > IV. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ > Çalışma Grupları > |
|
|
|
Sistemik uygulama belirlenmiş hastanın depatolojize edilmesi tekniği ile başlar: Aile ilişkiler üzerinde konuşmak ve asla semptom ya da hasta hakkında konuşmamak üzere davet edilir. Aslında uygun durumlarda oldukça yararlı olabilecek bir taktik ne yazık ki “tanı aleyhinde” katı bir teoriye dönüştürülmüştür. Bu tutum sistemik klinik uygulamayı aşırı basite indirgeyen bir yaklaşım olmaya itmiştir. Değişim için aile kaynaklarını gerçekten kullanabilen bir sistemik müdahale tüm yedi tanı tipini ve bunları irdelemiş olan bir kişinin yetkinliğini gerektirir:
1. yardım isteği
2. psikopatoloji
3. sistem
4. kişilik
5. bağlanma
6. üç jenerasyon
7. terapistin duyguları.
DSM-IV’ün yaptığı gibi, sadece tanımlayıcı bir şekilde kullanılmayacak olan kişilik tanısı yarar sağlar. Biz bunu aşağıdakilerle bağlayabiliriz:
1. Psikoterapinin temel hedefleri olması gereken ve her kişilik bozukluğunun bir özelliği olan kişinin kendi içindeki (intrapersonal) eksiklikler
2. Bu eksikliğin ya da özelliğin ortaya çıkışını anlayabilmek adına alınan ilişkisel tarihçe.
?xml:namespace>
Bu yollarla, kişilik tanısı ailenin kolektif ve kooperatif oto-eleştirel düşünce sürecine bağlanmıştır ki bu da her zaman başarılı bir aile terapisini işaret eder.
Matteo Selvini kendi müdahalesinde bu yeni sistemik modeli izah edecektir. Bu model “aile-birey” olarak adlan-dırılabilir.
|
|
|
|
|
|
|